Yaşam

Ayvalık 3. Fikir ve Kültür Günleri Görkemli Geçti…

Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 83. yılında “Fikir ve Kültür Günleri/2023” adıyla üçüncüsü düzenlenen etkinliğe Ayvalıklılar yoğun ilgi gösterdi. Atölye Kültür Sanat organizasyonu tarafından organize edilen ve Ayvalık Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik, Ayvalık Belediyesi Vural Sinema Nejat Uygur Sahnesi’nde üç gün boyunca gerçekleştirildi. Ayrıca etkinlikte; Köy Enstitülerini en iyi anlatan sinemalardan biri olan “Mucize Yarım Kaldı” filmi gösterildi. İlk gün; “Köy Enstitülerinin Işığından Bugünün Karanlığına” başlıklı panelde gazeteciler Sedef Kabaş, Yaşar Aydın ve Siyaset Bilimci Dr. Ali Mert Taşcıer köy enstitülerinin geçmişten günümüze yansımalarını ele aldı.

YAPAY ZEKA ÖZGÜN BİR EĞİTİM ORGANİZASYONU YARATACAK

Siyaset bilimci ve gazeteci Sedef Kabaş, köy enstitülerinin bu tür bir kopyala yapıştır mantığıyla hayata geçemeyeceğini ancak yokuş modelinde örnek alınabileceğini söyledi. Kabaş, Köy Enstitüleri döneminin çok ötesinde bir vizyonla kurulmuş, yaşayarak öğrenme ideolojisini içinde barındıran bir aydınlanma projesiydi. Ömrü kısaydı ama efsanesi hala yaşıyor. Türkiye’de 1940’ların yoksulluğunda ne çok şey yarattılar. Artık günümüz Türkiye’sinde köyler adeta yok olmuş, kırsal nüfus büyük dalgalar halinde bir tsunami gibi şehirlere göç etmiştir. Yani köyden başlayan imar fikri günümüzde işlevselliğini yitirmiş görünüyor. Ancak çağdaş eğitime, yaşayarak öğrenmeye ve toplumsal gelişmeye eskisinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Köy Enstitüleri vizyonu ışığında hangi eğitim projelerini hayata geçirebiliriz? Yapay zekanın yeni bir dünya düzeni yaratacağı bir gelecek için çocuklarımızı ve gençlerimizi nasıl eğitmeli ve donatmalıyız?

Siyaset Bilimcisi Ali Mert Taşcıer de yaptığı konuşmada köy enstitülerinin geçmişten günümüze yansımalarından bahsetti. Birgün gazetesinin yayın koordinatörü Yaşar Aydın da, köy muhtarlarının ve aşiret reislerinin istemediği bir model olan köy enstitülerinin karşı devrimle kapatıldığını söyledi.

ÖZGÜR DÜŞÜNEN BİREYLER YETİŞTİRİYORDU

Etkinliğin ikinci gününde Tarihçi-Yazar Sinan Meydan, “Kuruluş ve Kapanışlarından Köy Enstitüleri” başlıklı konuşmasıyla tarihi gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi. Din temelli sistemin siyasete ve seçimlere kurban edildiğini hatırlatan Sinan Meydan, “Köy Enstitüleri aklını kullanır, araştırır, sorgular, eleştirir, üretir, paylaşır, işbirliği yapar, yaratıcı olur, özgüven sahibi olur, erkeklerin eşitliğine inanır. ve kadın, ırkçılığa, dinciliğe, mezhepçiliğe karşı, kendi kültüründen beslenen, halkçı, özgür düşünen bireyler yetiştiriyordu.”

UZUN KUYRUKLAR

Etkinliğin son gününde Sosyal Bilimci, yazar ve akademisyen Prof. Dr. Emre Kongar, “Köy Enstitülerinin Toplumsal Yansımaları” konulu konuşmasına dinleyicilerle interaktif bir şekilde devam etti. Profesör Doktor. Kongar, insanın doğuşu olan ilkel topluluktan tarım düzenine, avcılık ve reislik sistemine geçiş olarak kurguladığı anlatısında köy enstitüleri, beylik, aşiret ve din baskıları ve kapatılma nedenlerine vurgu yapmıştır. Sosyal Bilimci, Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. Emre Kongar, konuşmanın sonunda Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve eşi Canan Ergin’e kitaplarını imzaladı. Etkinliğe katılanlar, kitaplarını imzalatmak için Vural Sinema’nın Nejat Uygur Sahnesi’nde uzun kuyruk oluşturdu.

HATIRLAMAYA VE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Türkiye’nin en önemli eğitim ve aydınlanma modeli olarak bilinen Köy Enstitülerinin kuruluşunun 83. yılını Ayvalık’ta anmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadık. Salonu dolduran tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Başkan Ergin, Türkiye’nin en önemli eğitim ve aydınlanma modeli olarak bilinen Köy Enstitülerinin Ayvalık’ta kurulmasını önümüzdeki dönemde de hatırlatmaya ve yaşatmaya devam edeceklerini belirtti. yıl.

“Türkiye’nin en değerli eğitim ve aydınlanma modeli olarak bilinen Köy Enstitülerini, kuruluşunun 83. yılında “Fikir ve Kültür Günleri” başlığıyla üçüncü kez gündeme taşımaktan gurur ve onur duyuyoruz. Konut mülkiyetinin başladığı 17 Nisan 1940 tarihinden itibaren Belediyemize aittir. Genç Cumhuriyet dönemi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kurulan Köy Enstitüleri, bir cumhuriyet devriminin ve aydınlanmanın simgesidir. Atatürk o yıllarda genç bir nüfusa sahip ülkemizin eğitim ve kültür yolunda attığı en ileri adımdır.

Kuşaklar boyu vicdan özgürlüğü ile hayata geçirilmiş çok değerli bir projedir. Ülke genelindeki 21 köy enstitüsünde binlerce öğretmen yetiştirildi. Çoğunluğu köy çocuklarından oluşan enstitüler, ülkenin aydınlanmasında ışık oldu. Enstitülerin ikisi de eğitimciydi, sendikacıydı, sağlıkçıydı, ziraatçıydı, inşaatçıydı, pedagogdu, kooperatifçiydi, mandolin çalıyor, çok kitap okuyordu. Çabaları ve girişimleri sistemi rahatsız etti, okullar kapatıldı. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde bu okulların kapatılması değerli bir etkendir. Bu yüzden hala cehaletten, tarikatlardan, hırsızlardan kurtulamıyoruz. Köy okullarına öğretmen yetiştirmek ve bu öğretmenlerin öncülüğünde bölgelerin kalkınmasını sağlamak amacı ile kurulan ancak daha sonra kapatılan; Kısacası “karşı-devrim”, ülkemizi bir uçtan bir uca saran eğitim hızının en yüksek olduğu, en verimli döneminde, en verimli döneminde kapının kilitlendiği “karşı-devrim”dir. 62 yıl önce aramızdan ayrılan Hasan Âli Yücel’in Köy Enstitülerinin kurulmasında ve gelişmesinde büyük katkıları olmuş, enstitünün uygulanmasına unutulmaz katkılarda bulunmuştur. Hasan Ali Yücel, o yıllarda Köy Enstitüleri’ne yönelik gerilemeleri meclis içinde ve dışında savunan, tüm sorumluluğu üzerine alan başarılı bir eğitimciydi. Köy Enstitüsü öğretmenlerinin tüm hırsları; Amaç, üç bin yıllık geleneklere dayalı tarım yapan köylüleri, modern tarım teknikleriyle tanıştırmak ve ekonomik yönden geliştirmek, bir yandan da köylülerin özgür bireyler olmalarını sağlamak ve birer birey olduklarını fark etmelerini sağlamaktı. eşit yurttaşlar, kırsal kesimi akıl ve bilimle buluşturmak ve Cumhuriyet’le tanıştırmak. Köy Enstitüleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydınlanma Devrimi’nin ruhunu anlatıyor. Türk Rönesansı’nın mimarı, aydınlanma askeri Hasan Ali Yücel ve en yakın ismi İsmail Hakkı Tonguç, eğitimde devrimin simgesi olan büyük aydınlanma projesine büyük emek verdi. Bunları unutmak ne mümkün… “Aklı ve vicdanı hür nesiller” yetiştirenler; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, öncülerini, Köy Enstitüleri’nin mimarı Hasan Ali Yücel’i, dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’u ve emeği geçenleri saygı ve minnetle anıyorum. Yıldönümünde tüm köy enstitüsü eğitimcilerini saygıyla selamlıyorum.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu